7 Ağustos 2009 Cuma

Kayıp Şimdinin Melankolik Reddi

Şimdiki zamanı reddetmek acaba nev-i çağına münhasır bir husus mudur yoksa her daim tefekkür edilen bir durum mudur hep merak etmişimdir. İnsanoğlunun kifayetsiz muhteris doğasının makus bir talihi midir yoksa? Bunun yanıtını tarihin kayıtlarını sürekli inceleyen tarihçiler verebilir ancak. Edebiyatın kurgusal yapısı dolayısıyla doğru yanıtı orada bulamayabiliriz. Yaşadığı çağdan memnun olanların keyfiyetlerinin sebebi bulundukları koşullar yani bizzat bencilliklerinin tatminiyle mi sınırlıdır?
Entellektüel birey, sadece kendi gerçekliğinin tatminiyle mutlu olmaz. Yaşadığı çevre, toplum ve hatta diğer toplumların yaşadıkları da onun duyarlılığı kapsamındadır. Bu nedenle yaşadığı zaman dilimine dair bir fikre sahip olabilir. Elbette ki dünyanın en zor zamanları savaşlardır, ancak dünya savaşlarının olmadığı zamanlarda dünyanın pek çok yerinde zulümler devam etmektedir. Hem de bizzat hakim olanların kontrolünde. Lokal de olsa yaşanan acıların dünya savaşlarında daha fazla insanın yaşadığı acılardan en ufak farkı yoktur.
Bunların haricinde kültürel yozlaşmaların arttığı, bunun sanata yansıdığı durumlar da yine ayrı bir kahır sebebidir. Zira insan ruhunun kiri kültür, sanat olmaksızın arınmaz, doğasında olan azgınlık dizginlenmez.
Bunca lafı neden saydım, ben de şimdiki zamanın romantik redcilerinden birisiyim de ondan...
...

Image and video hosting by TinyPic

Fotoğraf: OnurY

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder