28 Ağustos 2009 Cuma

Mezatifik bir güve-nilirlikteki simge: Gece Kelebeği

.

Fotoğraf: OnurY

şeylerin, sözlerin, simgelerin,
"keder veren bilgi"nin üstünden, ötesinden
kanadıyla düşünceye arpejler ekleyerek,
gelen sen misin, sen beklenmeyen konuk,
sen gece kelebeği ?

Yönlerini gök yüzündeki en parlak ışığa göre tayin ediyormuş bu çok özel uçarcalar. Mesela Ay kendilerine hep aynı açıdan görünmekteyse anlarlarmış ki halihazırda düz gitmektedirler. Başka bir deyişle bu canlıların geometrik anlayışını ışık tayin ediyormuş. Öte yandan evriminin bir aşamasında sivri akıllı bir canlı türü ampül denilen icadı çıkarınca, güveler sonsuz uzaklıktaki ay veya yıldızlar yerine daha parlak olan bu ışığı referans almışlar. Velakin güvelerimizin bu yakınlıktaki ışığa nazaran "düz" gidebilmeleri için daire çizmeleri gerekiyormuş; zira düzlük kriteri ışığın aynı yönden gelmesiymiş. Hal böyle olunca gece açtığı için güveler vasıtasıyla üreyebilen nice çiçek üreyemiyor ve dahi onların da nesli tükeniyor ve böylece ampul yaksanız dahi doğayı tahriş etmiş oluyorsunuz sayın seyirciler. yaaaa...

Yünlü kıyafetlerimizi büyük bir keyifle delik deşik eden, kimi kültürlerce pek uğurlu sayılmayan bu uçarcayı şahsım adına çok seviyorum. Onlarla özellikle gündüz etkileşimlerimiz hayli sıkça. Naz yapmadan, itirazsız poz vermeleri, kondukları yerleri iyi seçmeleri ve estetik açıdan çok görkemli olmaları hep ilgimi çekmiştir. Tarağa benzeyen duyargaları, geniş ve bol desenli kanatları, sakin yaradılışları da dikkat çekici yanlarından birisidir. Naftalinsiz günler dilerim efendim...

.

Image and video hosting by TinyPic

Fotoğraf:OnurY

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder