24 Temmuz 2009 Cuma

Prens Ahmed'in Maceraları

Geçtiğimiz yüzyılın başlarında Batı'nın Doğu'ya bakışı çok farklıydı. Şu an iyiden iyiye deforme olmuş Oryantalizm o zamanların en gözde konularından birisiydi. Özellikle sessiz sinema döneminde Oryantalist filmlere sıkça rastlarız. Keza daha geç dönemlerde Avrupa sinemasında Kuzey Afrika ağırlıklı Oryantalist filmlerin revaçta olduğu görülmektedir.

Size bahsetmek istediğim Prens Ahmed'in Maceraları (1926) sessiz sinema döneminin kanımca en çarpıcı Fantastik Animasyon yapımlarından birisi. Düşünün bundan tam 80 küsur yıl önce teknik imkanlar son derece kısıtlı iken böylesi bir animasyon kotarmak müthiş bir başarı olarak karşımıza çıkıyor.

Die Abenteuer des Prinzen Achmed AKA The Adventures of Prince Achmed (1926)


Lotte Reiniger'in bu ilginç filmi aslında konusunu tamamen 1001 Gece Masallarından alıyor. Gizemli ve büyüleyici Arap (Doğu) saraylarında geçen birbirinden heyecanlı hikayeler filmimizin ana konusunu oluşturuyor. Vak-Vak ruhları adasının hakimi Peri Banu'nun kötü niyetli Afrikalı Büyücü tarafından kaçırılması ve bunun üzerine Prens Ahmed'in onu kurtarmak için binbir çileye maruz kalması şeklinde özetleyebiliriz sanırım.

Aslında tasarım bizim aşina olduğumuz bir teknik ile hazırlanmış. Hayal yani karagöz perdeoyunu diye bildiğimiz gölge tasarımı silüetler halinde kusursuz ve görkemli bir şekilde kurgulanarak sarı, mavi kırmızı tonlarda giriftleşerek bizleri harikulade dünyalara götürüyor. Filmde efsanevi yaratıklar, uçan atlar, Doğu'nun görkemli sarayları (Çin imparatoru dahil), su perileri, Zümrüd'ü Anka kuşları vb. pek çok masalsı figür hikayeyi renklendiriyor. Sinemanın büyüsünü sevenler ve özellikle sinefiller için kaçırılmayacak bir yapıt.


Prens Ahmed'in Maceraları, 1926 yılının Eylül ayında Almanya'da gösterime girmiş. Ancak ne orijinal negatifleri, ne de orijinal Almanca kopyası günümüze kalmış. Mevcut olan yenilenmiş kopyası, parçalı nitrat kopyasından kotarılmıştır. İngilizce intertitle yazıları ise Londra Ulusal Film ve Televizyon arşivi tarafından hazırlanmış. Batının doğu'ya bakışının genel bir değerlendirmesini zamanında Celil kardeşim bir zamanlar çok güzel özetlemişti aslında. Uzun lafın kısası Batı cephesinde değişen bir şey yok. Değişemez de zaten. Toplumsal farklılıkların anatomisine aykırı bir durum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder